Contents:
SPEED DATE NEDİR? Gittiğim şeyin özeti şu: Hani Amerikan filmlerinde bolca gördüğümüz bir sahne vardır ya, birbirini tanımayan kadın ve erkek, uzun bir masada karşılıklı otururlar. Dört dakika boyunca sohbet ederler; karşılarındaki insandan dört dakikada aldıkları intibaya ve enerjiye göre —gizlice- seçeneklerden birini işaretlerler.
Kadınların masası sabittir, erkekler yer değiştirir; yeni bir insanla tanışırsınız. Gecenin sonunda kağıtlar organizatörlerde toplanır.
Karşılıklı olarak aşk-aşk ya da arkadaşlık-arkadaşlık seçeneğini işaretlemiş olanların iletişim bilgileri 24 saat sonra taraflara iletilir. Böylece isterlerse bir daha görüşebilirler. Artık sonrasında gökten elmalar mı düşer, kerevete mi çıkarsınız onu bilemeyiz.
Amaç, Yahudi bekarların birbirleriyle tanışmasıydı. Bu fenomen L. Speed Dating de bu üçlü için biçilmiş kaftandı. Katılım için referansın şart olması, güven veriyordu. Dört dakika sınırı, hızın kanıtıydı.
Ve heyecan, elbette doruktaydı! Bakalım neler diyor! Olaya vakıfız, bize detaylardan bahseder misin? Speed Dating en az 10, en fazla 15 çift ile yapılıyor.
Giriş ücreti 70 tl. Etkinlikler, hafta içi iş çıkışında, saat sularında başlıyor. First Sight olarak, haftada en az 1, en fazla 2 Speed Dating organizasyonu gerçekleştiriyoruz. Katılımcıları neye göre seçiyorsunuz? Her başvuruyu kabul etmiyoruz. Katılım formundaki sosyal medya hesaplarını titizlikle inceliyoruz.
Bizim işimizde en önemli unsur, portföy gizliliği ve el ile özenle seçim yapmak. Bunlar Speed Dating sırasında uyumlu bir ortam yaratmak için şart. Katılımcı profili nasıl? Katılımcılar genellikle ilişkisi olmayan ve iş sahibi, 45 yaş arasında kişilerden oluşuyor. Genelde şehre yeni taşınan yabancılar, expatler, avukat, doktor, banka, finans, tasarım sektöründe çalışanlar ilgi gösteriyor. Gerçekten burada tanışıp sevgili olanlar var mı?
Olmaz mı! İki evlilik haberi bile var! Uygun profillere ulaşmak ve başvuran kişileri titizlikle elemek bize her etkinlikten en az 2 çift gibi yüksek bir oran getiriyor. İlk kez katılıyorum. Düzenleyenleri tanıyorum, onun için içim rahat geldim.
Sence neden böyle etkinliklere ihtiyaç duyuluyor? Kesinlikle zamansızlıktan. Yeterli zaman varsa flörtün doğal gelişmesi taraftarıyım.
Gittiğim şeyin özeti şu: Hani Amerikan filmlerinde bolca gördüğümüz bir sahne vardır ya, birbirini tanımayan kadın ve erkek, uzun bir masada karşılıklı otururlar. Predstavte si, že sa vyberiete von, spoznáte zau. Paris is becoming a permeable city and with rain, other positive effects have trickled in. Na našich akciách vytvárame pohodovú atmosféru, kde bude o všetko postarané a Vy sa môžete sústrediť na zoznamovanie. Daha önce hiç böyle bir etkinliğe katıldın mı? Ako sa vyrovnať so stratou v partnerstve?
Peki, neyle karşılaşsan karşındakinin hiç şansı olmaz? Mahremiyet sınırlarını aşan sorulara katlanamam sanırım.
Bu kadar sınırlı bir zamanda yüzeysel bir sohbetle buzları kırmak daha güven verici. Karşıdakine puan kazandıracak özellikler neler? Aktif ve deneyime açık bir hayat sürmesi ve karşı tarafın ilgisine muhtaç olmaması. Ama erkekler genelde fazla ilgiden hoşlanmaz.
Ne yazık ki öyle değil. Türk erkekleri ana kucağından karı kucağına geçtiklerinden kendi ayakları üzerinde durmaya pek alışık değiller. Heyecanlı mısın? Yok ya, bu dört ya da beşinci katılışım. Epey deneyimliymişsin. Peki, tecrübenin nasıl bir etkisi oldu zaman geçtikçe? İlk başta çok standart sorular soruyordum, sonra benim için daha önemli olan belli başlı konulara yöneldim. Nedir o belli başlı konular? En önemlisi hayvanlarla ilişkisi. İşim sokak hayvanlarıyla ilgili, hayvan sevmeyenle olmaz. Bir de güler yüzlü olmayanla. Şimdiye kadar çıktı mı bir kısmet?
Hayır, ama kimisiyle arkadaş oldum. Bir sürü insanı kedi köpek sahibi yaptım. Neden buradasın? İkinci katılışım. En büyük sebep sosyalleşmek, insanlarla tanışmak. Bunun da güvenli bir şekilde olması. Gözlemlediğin klişeler neler? Çoğu zaman aynı şeyler soruluyor; iş, yaşanılan semt vs. Bir de ip hep kadınların elinde.
Erkekler ortamın alfa hayvanıymış gibi davranır oysa. Bakma sen, hepsi patates. Durumu hep kadınlar kurtarıyor. Senin aradığın özellikler neler?